Herkes hem kendi hayatının mimarı hem de kendi hayatının savaşçısıdır. Dünya üzerinde en erdemli, onurlu, şefkatli, nezakat ve saygı sahibi olarak görülen savaşçılar Japonya’da yetiştirilen samuraylar olarak bilinmektedir. Samuraylar, eski Japonca’da “hizmet eden” kişi anlamına gelir. Fakat bu hizmet, görev alan ve yapan anlamında değildir. İnsanlığa karşı hizmet eden kişi anlamını taşımaktadır.
Japon kültürü içerisinde samurayların önemli bir yeri vardır. 9. ve 12. yüzyıllar arasında samuraylar iki sınıfta yer almaktadır. Bunlar; samuray (şövalyeler) ve bushido (savaşçılar) olarak bilinir. Bushido olarak bilinen sınıf, bir disiplin çerçevesinde yetiştirilmektedir. Felsefenin temelinde onurlu ve daha iyi bir insan olmak vardır. Korkuya, yalana, adaletsizliğe ve saygısızlığa yer yoktur.
Kelime bakımından “Bushido”, “Savaşçının Yolu” anlamını taşımaktadır. Japon öğretilerinin temelinde daima “daha iyi bir insan olmak” vardır. Bu nedenle disiplini daha basit bir şekilde ifade etmek gerekirse, “hayat boyunca daha iyi bir insan olmayı sağlayan rehber liste” anlamına gelecektir.
Bir Bushido olmak, sanılanın aksine oldukça zordur. Hepimizin kendi hayatında bir Bushido olabilmesi için felsefedeki 7 temel erdemi keşfetmesi gerekir. İyi bir insan olmak Japon felsefesine göre; Bushido kadar özgür, sadık ve güçlü olmak demektir. Felsefedeki 7 temel erdem “doğruluk ve adalet, cesurluk, şefkat, nezaket, onur, mutlak samimiyet, görev ve sadakat” olarak yer almaktadır. Günümüzde bu erdemlere sahip olan insanların sayısı da gün geçtikçe azalmaktadır.
Doğruluk ve Adalet
“Hareket etmekten korkan insan kitlelerinin üzerine yüksel.” der Bushido Disiplini. Korkaklık beraberinde yalanı getirir. Yalnızca adaletsiz ve dürüst olmayan insanların korkak olacağı söylenir. Hayatınızdaki ilişkilerde korkak rolünü üstleniyorsanız, birilerine karşı ya da kendinize karşı yalan söylüyor, dürüst davranmıyorsunuz demektir. Disiplinin temelinde insan ilişkilerinde anlaşmak vardır. Söz konusu savaş ortamı bile olsa, verdiğiniz sözlere sadık olmak, adil olan ve olmayan konularda karar verirken kendiniz için doğru ve adil olduğunu düşündüğünüz şeyi yapmak önemlidir. Gerisi, teferruattır.
Cesurluk
Bir samurayı Bushido yapan şey, cesaretidir. İnsanların istedikleri şeylere ulaşabilmesi için daima risk alabilecek potansiyelde olması gerekir. Savaşçı olduğunuz zaman ölümü risk etmiş olursunuz. Bu riski almak kendi duvarlarınızdan ve korkularınızdan sıyrıldığınızın da belirtisidir. Fakat burada bilinmesi gereken nokta, cesur olmak isterken ahmak durumuna düşmeyi önlemektir. Körü körüne cesur olmak her samuray için anlamsızdır. Dikkatli ve saygılı olmak gerekir.
Şefkat
Bushidolar, günümüzdeki insanların ve askerlerin aksine oldukça şefkatli olurlardı. Bir insan kendi iç huzurunda şefkatli olabilirse, dış görünümüne de bunu kolay bir şekilde yansıtabilirdi. Güçlü bir duruşun sırrı da şefkatli olmaktan geçmekteydi samuraylara göre… Savaşmak, empati kurmamak anlamına hiçbir zaman gelmezdi.
Gereken noktalarda empati yapmak, başarıyı meşru hale getiren eylemlerden yalnızca biridir. Bir başka insanın üzüntüsünden, acısından ya da çekmiş olduğu sıkıntıdan zevk almak yalnızca ahlaksız ve onursuz kişiler tarafından hissedilecek bir duygudur.
Nezaket
Şefkatli bir insanın özünde nezakette vardır. Kontrolsüz bir güç, güçlü olunduğunu asla göstermemektedir. Bushidolar da bu nedenle şefkat ve nezaketi kendilerinde barındırırdı. Savaşmak, kindar ve terbiyesiz olmak demek değildir. Çünkü onlara göre savaş esnasında kibar ve terbiyeli olmayan bir savaşçı, hayvan olmak ile aynı anlamı taşımaktadır. Samurayların zaferle ayrıldıkları bir savaştan sonra kutlama yaptığına şahit olduğunuz filmleri unutun… Gerçek bir Bushido, kazandığı savaştan sonra sevinmemeyi bir nezaket olarak görür, kaybeden savaşçıya şefkat gösterirdi.
Onur
Bushido Disiplini, onur üzerine kuruludur. Japon felsefesinin temelinde de onur sahibi olmak vardır. Onlar için onur, oldukça önemli bir kavramdır. Etik ilkelerin tamamı onurlu olmaya dayanır ve bir savaşçı görevini yerine getirirken benliğinin farkında olmalıdır. Benliğinin farkında olan bir insan, kendi kararlarını alırken ve davranışlarını sergilerken onurlu bir insan gibi davranır, hata yapsa bile sorumluluğunu kabul eder.
Mutlak Samimiyet
İnsanın dilindeki ile elindeki bir olmaz ise ne kendisine ne de vatanına verdiği değer anlamlı olacaktır. Bushido Disiplini “Söz ile davranış bir ve aynıdır.” sözü üzerine kurulu olan bir öğretidir. Sözü ve davranışı bir olan kişi, erdemli kişidir. Hayatında ve kararlarında tutarlıdır. Samuraylar için söz söylemek, silah anlamına gelir. Sözlerin samuray kılıcı kadar keskin olabileceği bilinmelidir. Bu nedenle mutlak samimiyet çerçevesinde olunmalıdır. Ya siyah vardır ya da beyaz. Gri hiçbir zaman insanı daha iyi yapacak bir renk değildir.
Görev ve Sadakat
Sahip olduğunuz görevler birer sorumluluktur. Görevi seçmek sizin elinizdedir. Görevinin kendi sorumluluğu olduğunun farkında olan bir Bushido, hem sorumluluklarına hem kendisine hem de görevine sadakat duyar ve bağlanır. Görevini yerine getirmek, verilen sözü tutmak ile eş değer sayılmaktadır. Onurlu bir savaşçı olmak, diğer insanlara da örnek olmaktan geçer. Diğer insanlara örnek olacak bir kişi, bunu dürüstlüğü ve sadakati ile yapmalıdır. Çünkü bu kişi yaptığı her hareketi ile bilinecektir. Dolayısı ile bir tek kendisine karşı değil, tüm insanlığa karşı sorumluluk bilincine sahip olmalıdır. Bir adım yükselmek adına onursuz davranmanın, kimse için bir anlamı yoktur.